Kariyerinin zirvesi 1980-1986 yılları arasıdır.Bu dönem içerisinde birçok otorite tarafından dünyanın bir numaralı kalecisi olarak gösteriliyordu. Alman ve Dünya futbol tarihinde önemli bir yeri vardır gelmiş geçmiş en iyilerden biridir.Futbolculuk kariyerine, sekiz yaşında Schwarz-Weiß Düren takımında başlamıştır. Çeşitli pozisyonlarda denendikten sonra, fazla koşmayı sevmemesinden dolayı kaleci olarak futbola devam etti. Daha profesyonel olmadan kaledeki başarısı ile dikkat çekip Alman genç millî takımı kadrosuna dahil edildi. 1972’de yerel Mittelrhein şampiyonasında önceki senenin Almanya genç şampiyonu 1. FC Köln ile mücadele ettiler. 1-0 yenilseler de Köln’ün genç takım antrenörü Jupp Röhrig’in dikkatini çekmişti.
1988-89 sezonunda kariyerinde ilk ve son kez yurtdışına çıkarak Fenerbahçe’ya transfer oldu. Todor Veselinovićyönetimindeki takımdaki ilk sınavını TSYD Kupası’nda verdi. Ligde takımın vazgeçilmez ismi olup 35 maçın hepsinde 90 dakika forma giydi. Bunların 14’ünde gol yemedi. Fenerbahçe, sezonu şampiyon olarak bitirdi. Fenerbahçe 103 gol atarken, Schumacher sayesinde ligin en az gol yiyen ikinci takımıydı. Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası’nda Beşiktaş’ın ardından ikinci olsalar da Galatasaray’ı yenerek bir de Başbakanlık Kupası sahibi oluyorlardı.
1989-90 sezonu ortasında Hepatit B hastalığına yakalanan Schumacher, bir süre futbola ara verdi. Sezon sonuna doğru tekrar geri döndü ancak takımı lig ikincisi olurken, Türkiye Kupası’nda ise yarı finalde elendiler. 1990-91 sezonunda da Fenerbahçe’nin kalesini korusa da büyük bir başarı kazanamadılar.
Kaleci, Haziran 1991’de futbolu bırakmaya karar verdi. 4 Haziran 1991’de geliri çocuk hastahanesi yapımına gitmek üzere bir jübile düzenlendi. Schumacher’in 1. FC Köln’den arkadaşı Bernd Schuster’in forma giydiği Atlético Madrid ile BJK İnönü Stadyumu’nda oynanan jubile maçı 3-3’lük beraberlik ile bitti. Maç, stat elektriklerinin kesilmesi nedeniyle 60 dakika oynanabilmişti. Schumacher, 15. dakikada oyundan çıkıp yerini Yaşar Duran’a bırakmıştı.
27 Temmuz 1991’de ikinci jübilesini Bayern Münih ile yaptı. İzmir Atatürk Stadı’nda oynanan maçı Fenerbahçe, 3-2 kazandı. Schumacher, yine 15 dakika Fenerbahçe’nin kalesini korudu.
Almanya B ve A Genç takımlarında kaleyi koruduktan sonra 26 Mayıs 1979’da İzlanda ile oynanan millî maçta 25 yaşında ilk kez Almanya millî futbol takımı kadrosuna dahil edildi ve devre arasında Jupp Derwall tarafından Maier’in yerine oyuna sokuldu.
1979’da Sepp Maier’in futbolu bırakması sonrası Derwall, kalede Norbert Nigbur’u düşünüyordu ancak Nigbur’un geçirdiği sakatlık nedeniyle Schumacher, 1980 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Batı Almanya kalesini korudu. Takım turnuvayı kazanırken, Schumacher 4 maçta da 90 dakika forma giydi, 2’si penaltıdan olmak üzere sadece 3 gol yiyerek takımı kupaya götüren isimlerden oldu.
Schumacher, 1982 FIFA Dünya Kupası eleme maçlarında Derwall’in birinci tercihi olmuştu. Batı Almanya, 8 maçın hepsini kazanırken Schumacher 7 maçta forma giymiş ve sadece 3 gol yemişti.
FIFA Dünya Kupası, Batı Almanya için oldukça olaylı geçmişti. 25 Haziran 1982’deki ünlü Batı Almanya – Avusturya maçında, Schumacher kaledeydi. Son grup maçı olan bu maçtan önce diğer rakipler Cezayir-Şili maçını oynamıştı. Batı Almanya-Avusturya maçının 1-0 Batı Almanya lehine bitmesi iki takım için de tur atlamak demekti ve maç öyle sonuçlandı.
Batı Almanya ikinci grup maçlarını da birinci olarak bitirip, yarı finalde Fransa ile eşleşti. Yarı final maçının ikinci yarısında, Batı Almanya defansının arkasına atılan bir topla, Fransız savunma oyuncusu Battiston, Schumacher ile karşı karşıya kaldı ve topu üzerine doğru koşarak gelen rakibinin üzerinden aşırtmak istedi. Havaya sıçrayan Schumacher, kalçasıyla çok sert bir şekilde Battison’a çarptı. Bilincini kaybeden Battiston’un 2 dişi kırıldı, omurları zarar gördü. Fransa kaptanı Michel Platini,
“Battiston’un öldüğünü sandım”
dedi. Hakem pozisyonda faul olmadığını hükmetti ve kale vuruşuyla oyunun başlamasına karar verdi.
Normal süresi 1-1, uzatmaları 3-3 tamamlanan karşılaşmayı Batı Almanya penaltılarla 5-4 kazandı ve finalist oldu. Batı Almanya finalde İtalya’ya 3-1 yenildi. Schumacher’in hareketi ve pozisyondan sonra Battiston ile ilgilenmemesi büyük tepki gördü. Fransızlar Alman kaleciye Sevilla kasabı lakabını taktı. Schumacher ise 27 Şubat 2012 tarihinde Le Figaro’ya yaptığı açıklamada, yıllar geçse de bu olayın unutulmadığını, çok üzgün olduğunu ve Battiston’u sakatlamak istemediğini söylemişti. Schumacher, :
“Onu sakatlamak istemedim, aynı pozisyon yine olsa, yine aynı şekilde hareket ederim. O pozisyonda topu almamın tek yolu buydu. Maçtan sonra Fransızlar’dan tehdit mesajları aldım. Bana ‘Nazi’ dediler, ölüm tehditleri aldım. Çocuklarım bile tehdit edildi. Acı çektim”
demişti. Patrick Battiston ise, 29 Şubat 2012 tarihinde RTL’e verdiği demeçte, sakatlandığı maçtan 30 yıl sonra çok üzgün olduğunu ifade eden Schumacher’i affettiğini ve bu konunun uzamasını istemediğini belirtti.
Schumacher ile görüşmek istemediğini kaydeden Battiston, :
“Zamanla, tüm bu olanların insanlar üzerinde iz bıraktığını fark ettim ama artık hepsi bitti. Bu, oyunun bir gerçeği. Hiçbir zaman hareketin kasten yapılıp yapılmadığını bilemeyeceğiz”
dedi.
Schumacher’in katıldığı üçüncü büyük turnuva 1984 Avrupa Futbol Şampiyonası oldu. Elemelerde 8 maçta da forma giyip sadece 5 gol yedi. Şampiyonada 3 maçta da forma giydi. Ancak son maçta İspanya oyuncusu Antonio Maceda’nın 90. dakikada attığı gole engel olamadı ve Batı Almanya uzun süre sonra bir turnuvaya gruplarda veda etmek zorunda kaldı.
Schumacher’ın son katıldığı turnuva 1986 FIFA Dünya Kupası oldu. Elemelerde 8 maçta da 90 dakika forma giymiş ve grup birincisi olarak kupaya katılma hakkı kazanmışlardı. Gruplardan ikinci olarak çıksalar da finale kadar yükseldiler. Çeyrek finalde ev sahibi Meksika’yı penaltılarla 4-1 yenerlerken, Schumacher iki penaltıyı kurtararak kahraman oluyorlardı. Finalde, Arjantin’e 3-2 yenilerek kaybettiler. Schumacher, finalde yediği ilk golde büyük bir hata yapsa da turnuva sonunda Diego Maradona’nın ardından en iyi ikinci futbolcu seçildi.
Schumacher kendi hayat hikâyesini kitaplaştırmış ancak 1987 yılında basılan bu eser onun Almanya’daki kariyerinin sonu olmuştur. Kitapta Schumacher diğer millî futbolcu arkadaşlarının kötü özelliklerinden bahsetmiş ve yaygın doping kullanım iddialarında bulunmuştur. Kitap yüzünden uzun süredir oynadığı 1. FC Köln ekibinden uzaklaştırılmış ve millî takımdan kesilmiştir.
1988-1991 yıllarında Fenerbahçe Spor Kulübü’nde oynamış, ilk sezonunda Fenerbahçe’nin 103 gollü şampiyonuğunda büyük pay sahibi olmuştur. 1989-90 sezonunda ise Hepatit-B virüsü nedeniyle aylarca takımdan uzak kalmak zorunda kalması sari-lacivertli takımın şampiyonluğuna malolmuştur. Futbolu 1991 yılında Fenerbahçe’nin Atletico Madrid (3-3) ve Bayern Münih (3-2) ile yaptığı jübile maçlarıyla bırakmıştır.
Futbol bıraktıktan sonra Almanya’da kaleci antrenörü olarak çalışmaya başladı. İlk önce FC Schalke 04’te çalışan Schumacher, 1993-94’te FC Bayern München’in kaleci antrenörü oldu. O sezon takım şampiyonluk yaşadı. 1995-98 arasında çalıştığı Dortmund ile de bir şampiyonluk gördü. 2001-2003 arasında Bayer 04 Leverkusen’de çalıştı. 2001-02 sezonunda bu takım ile birlikte hem lig, hem kupa hem de Şampiyonlar Ligi ikincisi oldular. Çalıştırdığı kalecilerden Raimond Aumann ve Hans-Jörg Butt Bayern Münih ile, Stefan Klos ile Borussia Dortmund ile şampiyonluk yaşadı.
VİDEOLAR
EFSANELER